Kurabiye Hırsızı 🍪

Eylül 14, 2025 - 08:59
 3  109
Kurabiye Hırsızı 🍪

Havaalanı, akşamın telaşlı kalabalığıyla uğulduyordu. İnsanlar valizlerini sürükleyerek bir yerlere yetişmeye çalışıyor, anons sesleri birbirine karışıyordu. Oysa kadın, bütün bu hengâmenin ortasında zamanın ağır ağır akıp gidişini hissediyordu. Uçağının kalkmasına daha saatler vardı.

Biraz oyalanmak için dükkânlara göz attı. Rafların arasında gezinirken gözü bir romana ilişti; kapağı cezbediciydi. Yanına bir paket de kurabiye aldı. Sonra geniş salonlardan birinde boş bir bank buldu, çantasını yanına bıraktı ve kitabın sayfalarına gömüldü.

Romanın dünyası onu içine çekmişti ama kısa süre sonra bir rahatsızlık hissetti. Yanında oturan adam, hiç çekinmeden aralarında duran pakete uzanıyor, birer birer kurabiyeleri alıyordu. Kadın önce inanamadı. Tereddütle pakete baktı, sonra yeniden kitabına döndü. Ama adam, aynı pişkinlikle yemeye devam ediyordu.

Kadın, dudaklarını ısırarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. Kitabın satırları, içindeki huzursuzluğu bastırmaya yetmiyordu artık. Her kurabiye alışında öfkesinin biraz daha kabardığını hissediyordu. İçinden, “Edepsizin teki… İnsan hiç böyle açıkça başkasının yiyeceğine el uzatır mı? Kibar biri olmasam, yumruğu gözünün ortasına indirirdim,” diye geçiriyordu.

Kurabiyeler birer birer tükeniyordu. Kadın her elini uzattığında, adam da ardından bir tane alıyordu. Sanki görünmez bir düello yaşanıyordu aralarında; sessiz ama gerilimi giderek artan bir düello.

Derken, pakette yalnızca bir kurabiye kaldı. Kadın nefesini tuttu. “Şimdi göreceğiz,” diye düşündü. Adam, hafif alaycı bir tebessümle son kurabiyeye uzandı, ikiye böldü. Yarısını kadına uzattı, diğer yarısını ağzına attı.

Kadın, öfkeyle yarım kurabiyeyi kaptı. İçinden, “Aman Tanrım, bu ne arsızlık! İnsan bu kadar mı cüretkâr olur?” diye haykırıyordu.

Tam o anda, uçağının yolcularının hazırlanması için anons yapıldı. Kadın büyük bir rahatlama duydu. Eşyalarını toplayıp hızlı adımlarla çıkış kapısına yöneldi. Arkasına dönüp adama bakmadı bile. Onu bir daha görmek istemiyordu.

Uçağa binip koltuğuna yerleştiğinde, derin bir nefes aldı. “Nihayet kurtuldum,” diye düşündü. Sonra kitabına devam etmek için çantasını açtı. Ama bir anda, parmakları tanıdık bir pakete değdi. Gözleri irileşti. Çantasının dibinde, aldığı kurabiyeler duruyordu, açılmamış hâlde.

Kadın donakaldı. Kalbi hızla çarpmaya başladı. “Eğer bunlar benim kurabiyelerimse…” diye düşündü, “…demek ki yediklerim onundu.”

Yüzü kızardı, boğazı düğümlendi. Özür dilemek için artık çok geçti. Az önce kaba, arsız diye yargıladığı adam, meğer sadece nazik davranmaya çalışmıştı. Gerçek “kurabiye hırsızı”, aslında kendisiydi.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

-кυмѕαℓ- Kupa Kızı ❤