Mucizenin Fiyatı ✨

Sally, küçük kardeşi George hakkında anne ve babasının konuştuklarını duyduğunda henüz sekiz yaşındaydı. George çok hastaydı ve onu kurtarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı. Ancak George’un iyileşme şansı, yalnızca çok pahalıya mal olacak bir ameliyatla mümkündü. Ne yazık ki aile bu ameliyatı karşılayacak durumda değildi.

Bir gece babasının, umutsuzluk içinde annesine fısıldadığını duymuştu Sally:

— Yalnızca bir mucize onu kurtarabilir...

Bu sözleri duyar duymaz usulca odasına yürüdü. Domuz biçimindeki kumbarasını sakladığı yerden çıkardı, içindeki tüm bozuk paraları yere döktü ve saymaya başladı. Yanılmamak için üç kez üst üste saydı paraları. Ardından hepsini cebine koydu ve aceleyle evden çıkıp köşedeki eczaneye gitti.

Eczacı çok meşguldü. Bir adama ilaçlarını nasıl kullanacağını anlatıyordu. Sally sabırla bekledi. Sonunda eczacı onu fark etti:

— Evet, ne istiyorsun bakalım? Hadi biraz acele et, gördüğün gibi beyefendiyle ilgileniyorum, dedi ve yanındaki şık giyimli adamı gösterdi.

Sally derin bir nefes aldı.

— Kardeşim... dedi sessizce. Yutkundu ve devam etti:
— Kardeşim çok hasta. Bir mucize almak istiyorum.

Eczacı şaşkınlıkla baktı.

— Anlayamadım?

— Şey... Babam, onu ancak bir mucize kurtarabilir dedi. Bir mucize kaç paradır bayım?

Eczacı bu kez Sally’ye sevgi ve biraz da acımayla baktı:

— Üzgünüm küçük kız. Biz burada mucize satmıyoruz. Sana yardımcı olamayacağım.

Ama Sally kolay kolay vazgeçecek biri değildi. Gözlerini eczacının gözlerine dikerek ısrarla konuştu:

— Karşılığını ödemek için param var benim. Bana sadece fiyatını söyleyin yeterli.

Tam o sırada eczacının yanında bekleyen şık giyimli adam eğilerek Sally’ye döndü:

— Ne tür bir mucize gerekiyor kardeşin için, küçük hanım? diye sordu.

— Bilmiyorum, dedi Sally. Gözlerinden yaşlar süzülse de konuşmaya devam etti:
— Bildiğim tek şey, onun çok hasta olduğu. Annem, ameliyat olmazsa kurtulamayacağını söyledi. Ama ailemin ameliyatı ödeyecek parası yok. Babam da ancak bir mucize onu kurtarabilir dedi. Ben de kumbaramı alıp buraya geldim.

Adam gülümsedi:

— Ne kadar paran var peki?

— Bir dolar ve on bir sent, dedi Sally gururla.
— Ve bu, dünyadaki tüm param!

Adam bir an durdu, sonra ciddiyetle başını salladı:

— Ne tesadüf... Küçük kardeşini kurtaracak mucize için tam da gereken miktar bu!

Ardından Sally’nin elinden nazikçe tuttu:

— Beni yaşadığın yere götürür müsün lütfen? Kardeşini ve aileni tanımak istiyorum.

O iyi giyimli adam, ünlü bir cerrah olan Dr. Carlton Armstrong’du. George’un ameliyatını gerçekleştirebilecek tek kişiydi. Ameliyat başarıyla tamamlandı ve aile, hiçbir ödeme yapmadı.

Eve döndüklerinde hâlâ yaşadıklarının etkisinden kurtulamamışlardı. Annesi, gözyaşlarını silerken mırıldandı:

— Hâlâ inanamıyorum... Bu ameliyat tam bir mucizeydi. Gerçekten de merak ediyorum, böyle bir ameliyatın maliyeti ne kadardır acaba?

Sally ise sessizce gülümsedi.

Çünkü bir mucizenin kaç para olduğunu çok iyi biliyordu.
Tam tamına bir dolar ve on bir sent...